Amasra Mutlu Son

“Bu hoşuna gitti mi?” Miranda başını salladı. “Daha öğreneceğin o kadar çok şey var ki.” “yani ben …?” Ah, bunu nasıl sorabilirdi ki? Amasra Mutlu Son Turner hoşgörüyle gülümsedi. “şu demek oluyor ki sen ne?” Miranda yutkunarak utangaçlığını geçiştirmeye çalıştı. “Sana dokunabilir miyim?” Bunun karşılığında Amasra Mutlu Son Turner onun elini tuttu ve aşağılara götürdü. Turner’ın erkeklik organına ulaşınca Miranda’nın eli istem dışı geri sıçradı. Orası sandığından çok daha sıcaktı ve çok daha sert.

Turner onun elini yeniden sabırla aşağılara götürdü. “Bu ne kadar farklı bir şey, ” dedi hayretle. “Çok garip!” Turner kıkırdadı, çünkü ancak bu şekilde içinde koşturan arzuyu engelleyebiliyordu. “Bana hiçbir süre garip görünmedi.” “Onu görmek isterim.” “Ah, Tanrım, Miranda.” diyebildi sıktığı dişlerinin arasından. “Hayır, göreceğim.” Turner tüm çıplaklığıyla ortada kalana dek örtüleri çekip sıyırdı. “Aman Tanrım, ” diye iç çekti Miranda. Bu kendi içine iyi mi sığmıştı? Buna kuvvetlikle inanabildi. Büyük bir merak içinde eliyle kavrayıp hafifçe sıktı. Turner azca kalsın yataktan düşecekti. “Yoksa canını mı acıttım?” “Hayır, ” dedi Turner inleyerek. “tekrar yap.” Miranda gülümsedi ve okşamalarını sürdürdü.

Amasra Mutlu Son

“Seni öpebilir miyim?” “Öpmesen iyi edersin, ” dedi Turner hırıltılı bir sesle. “Sen beni öptüğün için…” Turner, Miranda’yı sırt üstü çevirdi ve kendisini onun Amasra Mutlu Son bacakları arasına yerleştirdi. “sonra. Sen sonra yapabilirsin.” Artık arzuları kontrolden çıkmış olan Turner akıl almaz bir tutku ile Miranda’yı dudaklarından öpüyor ve ona, onun kendisine ilişkin bulunduğunu mırıldanıyordu. Miranda vücudunun Turner’ı içine alabilecek kadar elastik olması karşısında şaşkındı. Turner yavaş yavaş ileri geri gitmeye başladı,

onun içinde yavaş fakat düzenli bir ritimle hareket ediyordu. “Oh, Miranda, ” diye inliyordu. “Oh, Tanrım.” Turner, “Sen benimsin, ” diye inliyordu. “Benim.” Miranda da inliyordu. Turner bir an için durdu ve gözlerindeki garip delici bir bakışla, “Söyleki, ” dedi. “Ben seninim, ” diye fısıldadı Miranda. “Seni istiyorum.” “Seninim. Vallahi billahi.” “Başka kimse olmayacak Miranda. Söz ver bana.” “Söz veriyorum.” Miranda nefes nefese kalmıştı. “Başka hiç adam olmayacak. Duyuyor musun beni?”