Amasra Masaj Salonu
Amasra Masaj Salonu
Amasra Masaj Salonu Gerçek yaşamda iyi mi görünmüş olduğunü doğanın ateşli bir düş gücü bağışladığı nadir birkaç insan dışında pek azı değerlendirebilmiştir. Zaten bu insanların hayalleri de şevkle, sanatın çok ötesinde yer alan tabiat ananın eşi bulunmaz yaratıcılık pınarına, güzelliklerin özgünlerine yönelmiştir. Fakat her şeyin bir sonu vardır. Bu genç melek, uyanmak üzere oluşunun kayıtsızlığıyla başka yöne döndü ve gömleğiyle yatak örtülerini bu hazineyi daha uzun bir gözlemden gizleyen bir konuma soktu. Bende onun yanına uzandım. Azca önce seyrettiklerimin acılarıma baskın çıkıp isyan uyandırmaya başladığı bölgeye götürdüm ellerimi.
Parmaklarım kendilerine artık rahat bir geçit açıyorlardı fakat genç kızla tam bir kadın arasındaki büyük farkı incelemeye fazla vakit bulamadan Charles uyandı. Bana dönerek iyi uyuyup, uyu-yamadığımı sordu. Yanıtlamama pek zaman bırakmadan yüreğimden her yanıma yayılan o alev, alev öpüşlerinden birini dudaklarıma kondurdu. Ve sonra, onun tüm çıplak güzelliğinden aşırdığım incelemenin öcünü almak istercesine yatak örtülerini bir kenara itti, gömleğimi de olabildiğince yukarı sıyırdı.
Amasra Masaj Salonu
Amasra Masaj Salonu Doğanın bana bahşetmiş olduğu tüm armağanları doyasıya seyretme sırası onun gözlerine gelmişti. İşlek elleri de bütün vücudum‐ da geziniyordu. Hemen hemen olgunlaşmamış tomurcuk göğüslerimin enfes diriliği ve dikliği, tenimin aklığı, çizgilerimin tazeliği, düzgünlüğü, kollarımın, bacaklarımın uyumu hepsi yaptığı anlaşmadan duyduğu memnunluğu pekiştirir gibiydi. Sadece azgın darbeleriyle yol açtığı hasarı araştırma merakına kapıldığında, yalnızca ellerini yöneltmekle kalmadan altıma bir yastık koyup o muzip mua‐ yene niyeti için en elverişli biçimde beni yerleştirdi.
Azca sonrasında gözlerinin saçtığı, ellerinin yaydığı alevi dile getirmenin imkânı yoktu. Zevkli iç çekişler ve şefkatli kesik, kesik inlemeler ağzından çıkabilen tek övgülerdi. Ayrıca dimdik bana doğru yükselen silahını da en yüce görkem ve şovşinde görme fırsatını sundu. Charles’da hissetti bunu ve gücünden hoşnut görünüyordu. Sevgi ve incelik dolu bir gülümsemeyle elimi aldı, hafif bir zorlamayla tabiatın en zengin başyapıtına götürdü. Birazcık karşı geldiysem de, elimle kavrayamadığım bu şeyi hissetme isteğime engel olamadım. Apak fildişi bir sütun, alev kırmızısı başlığıyla çok güçlüydü. Aslabir boynuz daha sert, daha dik olamazdı ama aslabir kadife de daha pürüzsüz, daha tatlı gelemezdi parmaklara.
Son yorumlar